16 Eyl 2011

Küçük dev adam: Hideo İijima

Adem Kayatepe


Hideo İİjima 4d
Size tanıtacağım kişinin işlevselliği anlatırken, büyük bir fedakarlık ve adanmışlık erdemlerinin, bir insanda nasıl vücut bulduğunu görebileceğinize inanıyorum...

İijima-san (tam adı ile Hideo İijima), belki Türkiye'de goyu organize bir şekilde tanıtan ilk kadronun içinde yoktu fakat bu kadroyu geliştirmiş, zenginleştirmiş ve çok daha fazlasının yapılmasına imkân tanımış, go materyalleri tedarik etmiş, burada bulunduğu dönemde her turnuvaya katılmış, her go toplantısına yorulmadan, bıkmadan, az/çok kişi var/yok demeden katılarak, varlığıyla hep bir anlam kazandırmıştır.

Kendisi Japonya'daki emekliliğinden sonra, Türkiye'de Türk-İslam Mimari'si üzerine bir tez hazırlamak için İstanbul'a yerleşmiştir. Türkçesini geliştirmek için de İstanbul Üniversitesi'nde eğitim alarak, kısa süre içerisinde çok sempatik bir şekilde kendini Türkçe konuşarak ifade etmeyi başarmıştır. Kendisinin de eğitimci olmasının ve disiplinli bir hayatının olmasının bu kadar kısa sürede dilimizi öğrenmesindeki rolünü gözardı edemeyiz. Ayrıca fotoğrafçılık konusunda da kendisini geliştirmiş, çeşitli yarışmalarda dereceler kazanmıştır.

İijima-san'ın en güçlü özelliklerinden birisi de, hayata bakış açısı diyebiliriz. Çok sade ve samimi bir insan olması, onun oyunlarına da yansırdı. Yıllar sonra kendisine oyunuyla ilgili bir soru yönelttiğimde, çok şaşırmıştım. “Kaç hamle sonrasını sayıyorsunuz?” diye sorduğumda;
-   “Saymıyorum, şekil yaparak oynuyorum” demişti. Sonrasında da eklemişti tabii ki:
        -   “Sıkışırsam, sayıyorum”. (kendisinden bu cevabı aldıktan sonra, artık oyunları daha uzun sürüyor, kazanma yüzdesi de düşüyordu).

Hideo İİjima, İstanbul Go Turnuvası'nda (2004)
İijima-san'ın ülkemizdeki go oyuncularına, oyun adına en büyük öğretisi de, kaybetmenin de kazanmak kadar çok önemli ve değerli bir şey olduğu düşüncesini kazandırmış olmasıydı. Oyun bittiğinde, rakibini tebrik eder ve rakibinin oyununa dair hemen yapıcı eleştirilerini söyler, rakibinin oyununu geliştirici taktikler verirdi. Belki de birçoğumuz bu sayede, oyunumuzu daha kısa sürede geliştirdik, güçlendirdik. Çünkü tahtaya bakarken, doğru yaklaşımlar getirebilmeyi öğrenmiştik.

Bizler de aynı sadelikte ve öğretiyle, öğrendiklerimizi diğer go oyuncularına aktardık ve aktarmaya devam etmekteyiz. Bugün, nicelik ve nitelik bakımından Türkiye'deki gonun gelişiminin emektarlarından olan İijima-san’ın hakkını gerçek anlamda teslim etmemiz gerekir. Kendisi tezini hazırladıktan sonra Japonya'ya geri döndü. Geçtiğimiz ilkbaharda geldiğinde, yeni bir kitap hazırlığı içerisinde olduğunu söylemişti ve bu sebepten ötürü Türkiye'ye geliş-gidişlerinin sıklaşabileceği bilgisini vermişti. Belki de bu Türk Go oyuncuları için iyi bir haber olabilir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder